Açıklama
Mutluluk, risk almaya değer…
Sonu ne olursa olsun; ‘Yaptım, denedim, uğraştım’ demenin mayhoş, kekremsi tadına hiç bakmayacak mısın?
Gözünü, tenini ve dilini kamaştırmadan; loş ve sessiz bir varoluş mu yaşayacaksın parmak uçlarında?
İnsanların zaman zaman yadırgadığı, belki de içten içe gıpta ettiği benliğini, bir suç silahı gibi saklayacak mısın zifiri derinlerinde? İki elini havaya kaldırıp hayata teslim olmak ve potansiyelinden kaçmak; kendini bulmaktan ve sınırlarını keşfetmekten daha kolay ve konforlu geliyor değil mi?
‘Yaşadım!’ diyerek kapatamayacak olmak gözlerini… Belki de mutlak sonun en acınası halidir insanoğlu için.
Güzel ve mücadeleci bir kadın, genç bir anne, sorgulayan bir eş, uslanmaz bir evlat, maceracı bir gezgin, öğrenen bir öğretmen, akıllanmaz bir âşık, çaresiz bir kurban… Duru’lmayan; çırpındıkça köpüren fakat; aktıkça da durulayan bir suyun hikâyesi bu.
İyilerin ve kötülerin iç içe geçtiği, tüm simaların bulanıklaştığı bu dünyada, astigmat gözlerine bordo çerçeveli gözlüğünü takmaktan bıkmıyor. Yaşıyor; ama gerçekten ‘yaşıyor’. Acıyı, aşkı, ihaneti, ümidi, kaybı, tutkuyu, umutsuzluğu, yalnızlığı, tehlikeli kalabalığı, çaresizliği, savunmayı, mücadeleyi ve zaman zaman kabullenmeyi…
Zavallı bir kurban mı, kahraman bir kurtarıcı mı bilinmez ama; denemekten korkmuyor. Sizi kendi karmaşık, renkli, çarpıcı dünyasına davet ediyor. Kalbindeki çorak hisleri ekip suladığı birçok ülkeden ve şehirden sonra; sizlerin de kalbine umut ekmeyi arzuluyor. Dünyada her şeyin insanoğlu için yaratıldığını; iyi-kötü her şeyin, herkesin başına, her an gelebileceğini hatırlatmak istiyor.
Yalnız değiliz… Yaşam devam ettikçe iyiler ve kötüler sevişmeye devam edecek ve biz bu sevişmeden, umudun doğmasını her daim bekleyeceğiz.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.