Açıklama
Her kış, sonunda bahara gebedir. Ama kış çetindir, soğuktur.. Ne olursa olsun baharı müjdeleyen karın güzelliği umut olur içine insanın. Fatma da o umuda inanıyordu. Bahçesinde en güzel çiçeklerin yetişmesini istiyordu. Çınar ağacı gibi ona gölge olan ailesinin ve kalbine kilit vursa da kapısını çalan Ömer Ali’nin varlığıyla savaşmak zorundaydı. Ama başka bir şey daha vardı ki o da bahçesindeki ayrık otlarıydı. Ayrık otları temizlenmezse hiç bir çiçek açmayacak ve tüm bahçesini bu arsız otlar talan edecekti. Bizim dünya bahçemizde de, hepimizin ayaklarına takılan ayrık otları yok muydu? Hangimiz bir taşa takılıp tökezlemedik? Bazen en karanlık kuyularda unutulduk sandık. Bir gün ışığına hasret kaldık? Bazen ışık gözümüzü kör etti. Çocukken çok gülünce annelerimiz korkmadı mı sonunda ağlayacağımızı düşünerek? Her şey biz insanlar içindi. Fatma ve Ömer Ali ailelerinin onları sarıp sarmaladığı yemyeşil bahçeden çıkacak dünyanın belki de hiç görmedikleri yollarında yürüyeceklerdi. İçinizi ısıtacak sıcacık bir aile hikayesi. Biraz aşk biraz tebessüm, biraz hüzün. Tıpkı hayatta olması gerektiği gibi.
Yolunuzda dikenler olsa da, bu dikenler ayağınıza batsa da yürümekten vazgeçmeyin…
MEHMET KIZILKAYA –
COK GUZEL KİTAP HERKESE TAVSİYE EDERİM OKUDUM BAŞARINIZİN DEVAMI DİLERİM CİVAN DAGDELEN