Açıklama
Anlatsan anlatılmaz hikayeler vardır, onlardan bunlar da. Yıllarca içinde konuşup duran, salınışında, sürdüğün kokularda, giydiğin elbiselerde, dudağındaki gül kurusu rujda, sürekli değiştirdiğin saçlarında sakladığın hikayeler, yastık altı hikayeler, batan geminin hikayeleri…
Çocukken ve ilk gençliğimde insanlara yazdıklarımı okuttuğumda, bana ne zaman biri şaşırarak “Bunu sen mi yazdın?” dese, gider aynaya bakardım. “Acaba gerçekte neye benziyorum?” diye anlamaya çalışırdım. O kadar çok sorarlardı ki bu soruyu, sırf bu soru bana bir daha sorulmasın diye, bunları yazmaya layık görülecek birine dönüşmeye çalışırdım; saatlerce aynaya bakarak.
…
Dünyanın sonu varlık ispatıyla başladı ve biz o sonu yaşamaya devam ediyoruz. Kimse ağaçtaki tırtılı gizlice yatağının altında beslemedi mi çocukken? Büyükler neden tırtılları evde istemezdi?
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.