Açıklama
Herkes gördüğüne inanıyordu. Ama görünenin ardı diye bir yer vardı; bir ses, bir mana bir haykırış ve orada sonsuz bir emin oluş vardı. Biz oradaydık; orada yaşadık ve orada hissettik kendimizi. Bize zorluk çıkaran, bizi korkutan her şeyden kaçmak yerine onlara yakalanıp onlarla yaşamayı seçmiştik.
Çünkü yaşamak sadece iyi hissettiren duyguları tatmaktan ibaret olamazdı. Zaten korkular ve acılar biz aklımızı yitirdiğimiz zamana kadar yaşayabilirlerdi. Biz önce kendimize iyi gelmemizin dersine çalıştık.
Bilmiyorum, belki de her şey kısa süreliğine yağan yağmura benziyor. Ama yağmur bu, dinecek. İçimizde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı, konuştuk işte. Şu da var ki, ışığını takip eden karanlıkta, umudunu yitirmeyen yolda ve kalbini yitirmeyenler sevgisiz kalmıyorlardı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.